Uygulama alanlarımızdaki biçme ve yatırma işlemleri oldukça zaman ve emek istiyor. Sintropik yataklarımızın da hazırlanıp organize edilmesi ciddi enerji gerektiriyor. Teknik ekibimiz, böylesi çok işi önemli ölçüde kolaylaştıran bir el traktörü kazandırdı süreçlerimize. Yeniliğin heyecanı ve enerjisi yanında, yeni soru işaretleri de belirdi hepimizde. Niyetlendiğimiz işlevsellik düzeyine erişebilmek için cesaretle yeni alıştırmalara başladık. Alışkanlıklarımızın işlevsel dönüşümünü birlikte görebilmek dileği ile…

Geçtiğimiz günlerde etrafımızdaki ormanlardan toprağa düşen harupları toplamıştık. Bölgemizde keçiboynuzuna harup deniyor. Orman zemininde bir süredir duran haruplar yağmurlarla ıslanmış ve yumuşamıştı. Tohumlarını ayıklarken bu halleri bize kolaylık sağladı. Kuruyken çok sert olan tohumlar da yumuşamaya başlamıştı. Ertesi gün Zeytinalanı’nda ki sınır dikimlerimizin uzun süreli işlevsellik gösterecek türlere ayırdığımız noktalarında toprakla buluşmalılar diyerek toprakla buluşturduk onları.

Cumartesi günü sınır dikimi ve mevcut dikimlere yeni katmanlar ekleyerek geçti. Açılan sınır yataklarına dikilen fidanların, bir örüntüsü var. Aynı şekilde tohumdan ekilen ağaç, çalı, çok ve tek yıllık  türlerle de yeni katmanlar oluşturmayı hedefliyoruz. Farklı hasat döngüleri bu tasarımın bir çıktısı olacak. Bunu türlerin dirençli bir şekilde yetişebilmeleri için gereken ortamı yaratan farklı fizyoloji ve işlevlerine borçluyuz. Tohumların atılmasını takiben saban ve sürgü işlemleri ile yataklarımız kapandı. Ak kuyruksallayan kuşlar yataklara zaman kaybetmeden konmaya başladı; onları tohumları atıştırırken bıraktık...